Meme (Göğüs) Onarımı (Kanser Sonrası)

Meme (Göğüs) Onarımı Ankara

Tümör veya başka bir hastalık nedeniyle memenin alınması sonrası yapılan meme rekonstrüksiyonu (onarımı) plastik cerrahinin en başarılı ameliyatlarından birisidir. Tıp da ki yeni teknolojiler sayesinde artık cerrahlar doğal bir memeye çok benzerlik gösteren bir meme oluşturabilmektedir. Günümüzde bu ameliyatlar meme alınma ameliyatı (mastektomi) ile eş zamanlı olarak yapılabilmektedir. Böylelikle, hasta ameliyattan çıktığında yeni bir memeye sahip olmakta ve memesiz bir dönemin verebileceği psikolojik sıkıntıdan da kurtulmaktadır.

Ancak akılda tutulmalıdır ki; mastektomi sonrası meme rekonstrüksiyonu basit bir ameliyat değildir. Siz ve doktorunuz tarafından kararlaştırılacak birçok seçenek mevcuttur. Aşağıda size ameliyat hakkında temel bilgiler verilmektedir; ameliyat zamanı, nasıl yapıldığı ve ne tür sonuçlar elde edileceği gibi. Ancak bütün soruları cevaplaması mümkün değildir. Dolayısıyla cerrahınızla birebir konuşmanız daha iyi bilgilenmenizi sağlayacaktır.

Meme Rekonstrüksiyonunda En İyi Aday Kimdir?

Hemen bütün mastektomi hastalarında meme rekonstrüksiyonu için tıbben bir engel olmayıp, çoğu hastalar da mastektomi ile eşzamanlı olarak rekonstrüksiyon yapılması için uygundurlar. Ancak meme rekonstrüksiyonu için en iyi aday, kanserin mastektomi sayesinde tamamen ortadan kaybolduğu hastalardır. Beklemek için birçok sebep olabilir; örneğin, bazı hastalar başka bir cerrahi istememektedir, bir kısmı kanser teşhisini kabul etmekte zorlanırken, meme rekonstrüksiyonu seçeneklerinin düşünememektedirler. Bazı hastalara cerrahları tarafından beklemeleri tavsiye edilmiş olabilir, özellikle memenin hastanın kendi dokusu ile (flep transferi) rekonstrükte edildiği durumlarda olduğu gibi. Obesite, yüksek tansiyon ve sigara içimi gibi durumlarda da hastaların beklemeleri tavsiye edilebilir.

Memesini kanser sebebiyle kaybeden hemen hemen her kadında meme rekonstrüksiyonu yapılabilir. Ancak her türlü cerrahi sonrası olduğu gibi, bu ameliyattan sonra da bir takım sorunlar ortaya çıkabilir.

Cerrahinin genel problemleri olan, kanama, sıvı toplanması veya anestezi sorunları bu ameliyattan sonra da görülebilir, ancak nadirdir. Sigara içenlerde, yara iyileşmesi gecikebilir, bozulabilir veya daha fazla iz ortaya çıkabilir. Bazen bu sorunlar ikincil bir ameliyatı gerektirebilir. Eğer bir protez kullanılacak ise, nadiren iki hafta içinde bir enfeksiyon gelişme riski vardır. Bu tür bazı olgularda, protezi çıkarıp aylar sonra tekrar koymak gerekebilir.

En sık görülen problem, kapsül kontraktürü, protezin etrafındaki skar dokusunun protezi sıkıştırması ile ortaya çıkar. Böylelikle meme sertmiş hissi ortaya çıkar. Kapsül kontraktürü için bazı tedavi yöntemleri vardır; bazen de skar dokusunun alınmasını ve rahatlatılmasını veya protezin değiştirilmesini gerektirebilir.

Rekonstrüksiyonun kanser nüksü (rekürrens) üzerine bir etkisi yoktur ve radyoterapi/kemoterapiye de engel olmaz. Cerrahınız normal memeniz ve rekonstrükte edilmiş memenizde peryodik mamografilere devam etmenizi önerebilir.

Protez Tipleri

Meme protezlerinin dış kılıfında silikon tabaka vardır, içinde ise ya silikon jel veya salin adı verilen tuzlu su karışımı bulunur. İçi jel ile dolu olan protezlerin, Amerika Birleşik Devletleri’nde Food and Drug Administration (FDA), bu tür protezlerin kullanımını 2006 yılında kabul edilmiştir. Bu ise, halen doku genişletici taşıyan kadınları, mastektomi ile eşzamanlı rekonstrüksiyonu seçen hastaları ve jel ile dolu bir protez  kullanılabilir. Salin ve jel ile dolu protezler ise herkesin kullanımına açıktır.

Cerrahi

Birçok seçenek vardır ve cerrahınızla tartışmanız gerekmektedir. En sık kullanılan teknik derinin genişletilmesi ve sonrasında protez konulmasıdır. Mastektomi sonrası derinizin ve göğüs duvarı adelenizin altına bir doku genişletici konur. Derinizin altına bir kapak mekanizması ile çalışan bir port konur ve buradan, ameliyat sonrası birkaç hafta boyunca, cerrahınız tuzlu su enjekte ederek doku genişleticinizi (expander) şişirir. Derinizin yeterince genişlediği anlaşıldıktan sonra, ikincil bir ameliyat ile doku genişletici çıkartılıp daha kalıcı bir protez yerleştirilir. Bazı doku genişleticiler ise kalıcı olarak bırakılabilecek şekilde tasarlanmıştır. Areola (meme başı çevresindeki kahverenkli yuvarlak deri) ve meme ucu ise daha sonra yapılır. Bazı hastalarda derinin genişletilmesine ihtiyaç yoktur ve mastektomi ile beraber bir protez konabilir.

Flep  Rekonstrüksiyonu

Protez yöntemine alternatif olarak sırttan, karından veya kalçadan bir doku alınarak meme yapılabilir. Buna flep rekonstrüksiyonu denir. Flep cerrahisinin bir tipinde, deri, deri altı yağ tabakası ve kas dokusu orijinal yapıştığı bölgeye bir damar sapı ile bağlı kalmaya devam eder ve deri altında yapılan bir tünel yardımıyla memenin oluşturulacağı bölgeye kaydırılır. Tek başına memeyi oluşturabileceği gibi, bu dokunun altına bir protez de konabilir. Diğer tip bir flep cerrahisinde ise, doku bağlı bulunduğu karın, sırt veya kalça bölgesinden tamamen ayrılır ve damarları alıcı bölgedeki damarlara dikilerek yaşaması sağlanır (serbest flep ile rekonstrüksiyon). Bu ameliyatı yapabilmek için plastik cerrahın mikrovasküler cerrahi konusunda da deneyimli olması gerekir. Çünkü ince damarların birbirine dikilmesi mikroskop altında mümkün olmaktadır.

Yukarıda bahsedilen her iki cerrahi yöntem de protez metodundan daha kompleks ameliyatlardır. Hem dokunun alındığı hem de memenin yapıldığı yerlerde izler olacaktır ve iyileşme süreci protez yöntemine göre daha uzundur. Diğer yandan, kendi dokunuzla yapılan meme rekonstrüksiyonunda sonuç daha doğaldır ve silikon ile ilgili bir kaygı yoktur. Bazen de karnınızın şeklinin düzelmesi ve fazla deri ve yağlardan kurtulmanız da sizin için ayrı bir kazanç olabilir.

Bize Ulaşın!
Yol Tarifi